Geri dönüşümlü BİZ
Dr. Erol ERGÜLER
Ben, ego, süperego….
, kendimizi nasıl tanımlıyoruz?
“Ben hayatta …”
“Mümkün değil ben
….”
“Ben asla …”
“Benim bedenim,
benim kilom, benim midem, benim kemiklerim, benim hormonlarım, benim saçım …”
“Bana göre …”
Böyle başlayan
cümleler çok uzağımızda değil sanırım, ne dersiniz?
Kendimizi,
bedenimizi, elimizi, yüzümüzü, göz rengimizi tümünü değişmez bir bütün olarak
görebilir miyiz?
Geçen yazımızda
tek bir döllenmiş (tüm bilgiyi içeren) hücrenin çoğalmasıyla şekillenen vücudumuzda,
sürekli bir hücre yenilenmesi olduğuna değinmiştik. Vücüdumuz 5-7 yıl
içerisinde %80 değişime uğruyor. Yani 8 sene sonra sizin bedeninizin %80 i
değişmiş, yenilenmiş olacak. Bu yenilenme işlemi sırasında hangi maddeler
kullanılıyor acaba?
Her nefes
aldığımızda hava dediğimiz, içerisinde başta oksijen molekülü başta olmak üzere
pek çok molekül ve atomları içeren (deniz kenarında İyot gibi) “yaşam enerjisi”
ni içimize alıyoruz. Akciğer yoluyla kana karışan bu atom ve moleküller gelişen
ve değişen hücrelere harika ve adil bir şekilde ulaştırılır. Bu hücrelere karaciğerden
aynı yolla gelen sindirilmiş gıdaların enerji paketçikleri ile reaksiyona
girerek “bizi geliştiren değişim” işlemi her an devam etmektedir. Şu an, yani
bu yazıyı okurken ne kadar değiştiğinizin farkındasınızdır sanırım. Nefes verirken de karbon dioksit başta olmak üzere
pek çok atom ve molekülü dışarıya veriyoruz.
Gün içerisinde her
nefeste, içerken, yerken, pek çok molekülü bedenimize alıp, nefesle, terle, idrarla, dışkı ile bir o kadarını
da ortama veriyoruz. Kendimize “karbon
üreten birim” desek yanlış olmayacaktır.
70 ila 100 trilyon
hücreden oluşan bedenimize her an sayısız molekül ve atomlar girip çıkıyor. Bu
kullandığımız molekül ve atomlar kimin?, nereden geliyor? Yaşları kaç? Ve
verdiklerimiz nereye gidiyor, bizden iz taşıyorlar mı? Bazılarını tekrar
kullanıyor muyuz?
Bir kemiğinizdeki
bir karbon atomuna odaklanalım. Bu karbon atomunu vücut üretmedi, peki ne zaman
üretildi?, Sizin vücudunuza girmeden önce kaç organizmada, hangi topraklarda ne
kadar vakit geçirdi?, milyon yıl mı?, ve
siz o atomu vücudunuzdan attığınızda nereye gidecek?
Vücudunuzdan
attığınız her atom ve molekül anında doğa tarafından anında , hatta kendiniz
tarafından hemen geri alınarak kullanılabiliyor.
Vücudumuzun yaklaşık
% 70 i sudur. Her gün su içip, su atıyoruz. Cildimizden bile suyu
buharlaştırıyoruz. Peki şimdi herhangi bir organınızdaki bir “H20” su
molekülünü düşünün. Vücudunuza ne zaman girdi? Ne yapıyor?, onu vücudunuzdan
attığınızda yanında size yaramayan hangi toksik maddeleri götürecek, nereye
gidecek acaba?
Daha da önemlisi
nereden gelmişti?, kaç milyon yaşında acaba?, daha önce hangi ortamlarda
bulundu?, acaba kaç defa buhar olup gökyüzündeki bulutlara katıldı?, kaç defa
yağmur, kar, dolu olup yağdı?, acaba yerin ne kadar derinliklerine indi?, hangi
vücutlarda bulundu? Acaba onlardan iz-bilgi taşıyor mu? Eğer taşıyorsa bu
bilgiyi fark edebilir misiniz? İçindeki “bilge” bu izleri fark ediyor mu, veya kullanıyor mu? Ne dersiniz sevgili okur-düşünür
arkadaşlar?
Dünyanın en iyi
çalışan geriye dönüşümlü fabrikasını uzakta aramayalım. Bu mucize işlemler
içimizdeki bilge tarafından olağanüstü bir karmaşıklıkta yapılıyor.
Geri dönüşüm
konusunda bilgi edinmek için en yakınınızdaki bu “bilge” ye başvurmak en doğal
ve kolay yol olmalı.
Bu yazıyı
okuduğunuzda lütfen en yakın aynanın karşısında kendinize bakınız. Ne
görüyorsunuz? Bu vücut, yüz, saç, işte
bu “Ben” im demeniz çok doğal. Ve bu “Ben” içinde geri dönüşümde kullanılan
atom ve molekülleri fark ederken “en-el hak” veya ”bir ben var benden içeri”
seslerini duyuyor olabilirsiniz.
Sevgi ve saygılarımla
sizlere sağlıklı-kazançlı bir geri dönüşüm keyfi diliyorum.
Geri dönüşümlü BİZ