Ana içeriğe atla

FİPRONİL'i rafadan mı, yağda mı ya da salatada mı tercih edersiniz?


FİPRONİL'i rafadan mı, yağda mı ya da salatada mı tercih edersiniz?




Yumurtada fipronil bulunduğu skandalı İngiltere’de patlayınca yüksek miktarda fipronil bulunan 700.000 adet yumurta imha edildi. Arkadan diğer imha olayları zincirleme Avrupa’yı sardı. Avrupada pek çok büyük tavuk çiftlikler kapatıldı.


1996 yılından beri fenilpyrazol gurubundan geniş çapta kullanılan pyrazol sınıfı bir insektisittir. Fipronil kedi ve köpeklerde insektisit olarak kullanılmaktadır. Karınca ve diğer haşerelerde de kullanılır. Kümes hayvanlarının haşereleri için etkilidir ama kullanılmaması gerekir.  Fipronil, Tavuklar ve gıda zincirinde olan hayvanlarda  kullanılmaması gereken bir toksik maddedir.


Fipronil granül şeklinde, sıvı ve solüsyon şeklinde kullanılır. Granüller otlara ve yüzeylere serpilerek böcekleri öldürmek için kullanılır.


Sıvı formları parlayıcı, yanıcıdır.  Göz, cilt ve akciğer için tahriş edici, irritanttır.

Dışardan bulaşmada elbiselerin çıkarılması sabun ve bol su ile yıkanılması gerekir, gözde lens varsa çıkarılmalıdır. Eğer ağız yolu ile alınmışsa absorban olarak aktif kömür ve bol su içirilmelidir. Solunum yolu ile alınırsa temiz havada solunmalı ve istirahat ettirilerek medikal tedavi yapılmalıdır.

Fipronile maruz kalan kişide  başlangıçta bulantı, kusma, karın ağrısı, sinir sistemi uyarılması, baş dönmesi, konvülsiyon-havale, epilepsi nöbeti, cilt kaşıntı ve lezyonları görülebilir. Uzun sürerse karaciğer, böbrek ve tiroid bezi etkilenecektir. Fare çalışmalarında fipronilin “tiroit kanseri” yaptığı gösterilmiştir.

Biyolojik Yarı ömrü 150-200 saattir. Yani kandaki değeri ancak 200 saat, yaklaşık 7 günde yarıya  iniyor. Tamamen temizlenmesi çok zaman alacaktır. Bir kısmı ise doku içinde birikeceği için vücutta çok uzun süre kalacaktır.
  
Olay duyulup patlak verince bakanlık yetkilileri “bizde böyle tehlike yok” diye demeç verdiler. Bu hareketleri bana Çernobil zamanında çay içerek “bizde radyasyon yok, içebilirsiniz” diyen “Bakan” ı hatırlattı. Kısa süre sonra  Karadeniz’den binlerce ton radyasyonlu çay toplanıp Çekmece Nükleer Araştırma depolarına yığılmıştı...

“Bizde yok” deneceğine konu araştırıldığında Türkiye’ye kaç ton fipronil girdiği açıklanabilir. Bunları hangi firmalara fatura edildiği ve nerelerde kullanıldığı gizlenmek zorunda mı? 200 litrelik ve 25 kilolara ulaşan paketlerle bolca satılan bir ürün olduğunu bilmemiz önemli değil mi?

Fipronil gıda zincirindeki hayvanlarda kullanması yasak olmasına rağmen zirai gıda üretiminde bitki zararlıları için kullanılmaktadır. Mısır, patates,  pamuk, pirinç, yonca, muz, tahıllar, biber, narenciye, kahve, patlıcan, üzüm (Asma), pırasa, mango, mantar, yağlı tohumlu kolza, yer fıstığı, bezelye, soya, şeker pancarı, şeker kamışı, ayçiçeği, çay, tütün, karpuz yetiştirenler zirai ilaç olarak fipronil kullanması önerilmektedir. Bu şekilde kullanılması uzun zamanda vücudumuzda fipronilin birikmesine neden olmaz mı? Sorusunu sorduğunuzda çok az olduğu için zarar vermez diyor yetkililer. Peki o zaman şu soruyu sormamız lazım: Fipronil bir ürün sadece ama ziraat ve hayvancılıkta kullanılan kimyasal ürünler yüzlerce adet. Hepsinden birazcık dersek vücudumuzda yüzlerce “azıcık” zehir birikmesine izin mi vereceğiz. Yetkililer bu soruyu samimi olarak cevaplayamayacaktır tabii ki. Bilinçli toplumlarda bu konu açıkça tartışılmalı, bilim adamları, bağımsız üniversiteler toplumu aydınlatmalıdır. Topluma ve çevreye zararlı uygulamalar sonlandırılmalıdır. Birkaç firma daha çok ürün üretecek, daha fazla para kazanacak diye çocuklarımızın geleceği karartılmamalıdır. Aklın yolu “Sürdürülebilir Sağlıklı Yaşam” yolunda yürümektir.

Fipronil ile detaylı bilgileri aşağıdaki adreslerden inceleyebilirsiniz. Sorularınızı www.erolerguler.com adresine iletebilirsiniz.
Saygı ve sevgilerimle 
DR. Erol ERGÜLER


5-Amino-3-cyano-1-(2,6-dichloro-4-trifluoromethylphenyl)pyrazole; 
The Dutch National Institute for Public Health and the Environment (RIVM)

European Food Safety  Authority (EFSA)

World Health Organisation (WHO)


https://www.food.gov.uk/news-updates/news/2017/16463/update-on-fipronil-in-eggs





Bu blogdaki popüler yayınlar

Holistik Şifa

HOLİSTİK ŞİFA Holistik Şifaya açılan sağlığa bakış açısı nedir? Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığın tarifini şöyle yapıyor: “Sağlık, sadece hastalık veya sakatlığın olmaması değil; tam olarak fiziksel, zihinsel ve sosyal iyilik-refah halidir” ( WHO definition of Health: Health is a state of complete physical, mental and social well-being and not merely the absence of disease or infirmity). Sağlık sektörü, uzun süredir tedavi edici hekimlikte ağırlığını sürdürüyor; ve hasta muayene süresi azalıp, reçetedeki ilaç sayısı artıyor... Bir hasta soyunup muayene olurken daha giyinmeden diğer hasta kapıyı omuzlayıp “benim randevuma saygı duyun” diye bağırıyor. Bilmiyor ki, kendisi gibi biri içeride ve muayenesi tamamlanmamış... Bir doktora günde 60 ila 90 hasta baksın istiyor bakanlık ve ilaç firmaları. Bu sürede sadece ilaç yazılır, teşhis konulmaz biliyorsunuz... Günümüzde ortak bilinç geliştikçe, koruyucu-önleyici hekimlik ön plana çıkmaya başlamıştır. Böylece sağlığı

Solaryumda bronzlaşanlar kanser mi oluyor...

Solaryumlarda bronzlaşanlar kanser mi oluyor... Uygun miktarda doğal UVB derimizde D vitamininin yapımını sağlamakla birlikte  doğal UV ve yapay UV kaynaklarına aşırı maruz kalmak pek çok hastalığı tetikliyor. 2015 yılındaki bir araştırmada Belçikalıların %14 nün solaryum kullandığı bildirilmiş. Bugün ise Brükselde solaryum salonlarının kapatılması için hazırlık yapılıyor.    Solaryum kullanmanın cilt kanseri ve göz hastalıklarına neden olduğu, böylece son 50 yılda 6000 kişinin ölümü ve 200 milyon Euro sağlık harcamasına neden olduğu belirtiliyor. Solaryumlar veya diğer bir deyişle bronzlaşma yatakları ultraviyole ışını yayarak çalışıyor. Ultraviyole ışını, melanoma gibi başlıca cilt kanserini artıran neden olarak biliniyor. Avusturalyada ticari olarak solaryum (tanning) cihazları kullanımı yasak olmakla birlikte ev kullanımı için piyasadan cihaz satışına bir engel henüz yok. Avusturalyada Kanser Konseyi

14 Mart Tıp Bayramı 2018' de neler olmalı...

14 Mart Tıp Bayramı 2018' de neler olmalı... 14 mart 1919 da işgal altındaki İstanbul’da tıp öğrencileri ve doktorlar   işgale karşı protesto eylemi yapmışlardır. 14 mart 1827 yılında ilk tıp okulunun açılış günüdür (14 mart 1827 tarihinde Şehzadebaşı’nda Tulumbacı başı konağında   Türkiye’nin ilk tıp okulu açılmıştır). Yani ilk 14 mart eylemi aslında   tıp mensuplarının bir yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. Bu tarihi önem nedeniyle Türkiye’de her   14 martta "Tıp Bayramı" kutlanmaktadır. Diğer ülkelerde ise farklı olay ve nedenlerle farklı günlerde   Tıp bayramları kutlanmaktadır. 14 mart 1976 dan beri ‘’Tıp haftası’’ olarak kutlanmaktadır. 14 mart yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda ülkenin sağlık sorunlarının ve sağlık çalışanlarının sorunlarının dile getirildiği bir haftadır. Bugün öne çıkan sorunların başında şunlar gelmektedir: 1-    Hastanelerde hastaya yeterli muayene süresinin sağlanamaması. 2-    Sağlıkta şiddet. 3