Ana içeriğe atla

HOMEOPATİ NEDİR?

HOMEOPATİ (Dr. Erol ERGÜLER)

Homeopati vücudun iyileştirme mekanizmalarını harekete geçirerek homeostazis – vücut dengelemesi yapar.

Homeopati Latince homeo, homois: benzer  pathos: hastalık,patoloji kelimelerinden gelip “benzeri benzerle tedavi” anlamında kullanılmıştır.
“Similia similibus curantur”
“Let likes be treated (healed) by likes”

“Like cures likes”
“Likes are cured by likes”
“Samam Samenah Shanthi”

Homeopati 18.yy da başladığı söylense de, M.Ö 450 Hippokrat zamanında biliniyordu. Tekrar eden kusmalarda anti-emetik olan ipeka kullanılıyordu.
M.S 500… İsviçreli kimyacı “alchemist” Paracelsus “like cures likes”
18.yy da tıbbi tedavide zor  ve tehlikeli metodlar kullanılıyordu. Mesela gonore ve sifiliz tedavisinde calomel gibi civa bileşikleri kullanılırken civa  zehirlenmeleri olabiliyordu. Toksik madde içeren bitkiler tıbbi tedavilerde (kanama ve ishalde…) kullanılıyordu. 
Homeopati’yi Alman Dr. Christian Friedrich Samuel Hahnemann (1755-1843) bir metod olarak geliştirdi. Semptomları ortaya çıkaran maddelerin, tedavi ettiğini ortaya koydu. Hahnemann hem bir hekim, hem eczacı, hem kimyacı, hem de dilbilimci idi.
Hahnemann 1755 Meissende doğmuştur. Bir porselen boyacısının oğludur. Tıp eğitiminden sonra doktor olarak çalışırken yazarlık ve tercüme yapmıştır. İskoç doktor Wlliam Cullen (1710-1790) in bir kitabını (Cullen’s Materia Medica: Doğal maddelerin tedavi edici ve toksik etkilerinin detaylarını inceleyen kitap veya notları) tercüme ederken Homeopati düşüncesini geliştirdi. Cullen, Cinchonanın (Peruvian Bark) tedavi edici etkisini tartışırken bu maddenin acılığı (bitterness) tedavi ediyor diyordu. Hahnemann acı özelliği olan başka maddelerin sıtmayı tedavi etmediğini düşünerek başka bir özelliğin tedavi edici olabileceğini düşünmüştür. Hahnemann kendi üzerinde bir deney yaparak Cinchona (Peruvian Bark)  aldığında sıtmadaki intermittant ateşin oluştuğunu gördü. Günde 4 dram (dram: antik yunan ölçü birimi: 60 gr)  Peruvian Bark alarak bunu gördü. Yani bir hastalığın tedavisinde kullanılan ilacın, sağlıklı bir insanda aynı hastalığın semptomlarını ortaya çıkardığını gördü.
Her maddenin (bitkisel, mineral, hayvansal, kimyasal bileşik) alındığında birbirinden farklı semptom dizisi ortaya çıkardığını tespit ederek bu semptom dizilerini listeledi.
Ve Hahnemann bu prensiple “ let likes be treated by likes” hastalıkları tedaviye başlayarak başarı elde etti.
Hahnemann ın homeopatiye eklediği iki kavram dan biri “potens” yani sistematik dilüsyondur. Burada ne kadar dilüe olursa etkisi kadar fazla olur. İkincisi “holistik bakış”tır, hastanın hastalığına veya yalnızca semptomuna odaklanmaz hastanın tüm resmini görür, duygusal, mental, fiziksel, yaşam stili, beslenmesi…vs.
Hahnemann, Organon isimli kitabını 1810 da yayınlamıştır. 1842 de 6. ve son baskısı yayınlanmıştır.
Hahnemanın Materia Medica Pura sı olarak da adlandırılan bu eserde 99 ilacın sağlıklı insanlardaki farmakolojik etkilerine dayalı deneysel ve klinik etkileri listelenmiştir. Subtoksik dozda verilen bu ilaçların insanlardaki fonksiyonel, genel, davranışsal ve anatomik değişikliklerin detayları verilmiştir.

USA da 1833 te Dr. Constantine Hering, Pennsylnavnia Allentownda ilk homeopatik hastaneyi açmıştır. 1840 da Hahnemann tıp okulu ile işbirliği yaparak Pennslyvania Tıp Kolejini kurmuştur.

1895 te  Amerikada 22 homeopati hastanesi ve 12.000 homeopati uygulayıcısı olduğu bilinmektedir. 1920 de Amerikan Medical Association ile homeopatik tıp toplulukları (Homeopathic Medical Societies) arasındaki uyuşmazlık nedeniyle birçok homeopatik hastane kapanmıştır. 1940 da Hahnemann Tıp Okulu son eğitimini düzenlemiştir. Buna rağmen homeopati kullanıcıların (tüketicilerin)  devam etmesi nedeniyle Amerikada hala sürmektedir. Amerikanın aksine,  Avrupada hekim ve eczacıların desteğinde bugüne kadar gelmiştir.

Dünyada en yaygın Homeopati kullanımı Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Hindistan ve Avusturalya da dır.
Fransız kökenli Boiron firması 200 yıllık, İngiliz Nelsons ise 100 yıllık homeopatik ilaç üreten firmalardır. Almanyada ise DHU ve Hell firmaları önde gelmektedir.


Homeopati ile Biyoinformasyonel tedavi kombine edildiğinde “Elektrohomeopati” uygulamaları başlamıştır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

PANDEMİ, HAREKETSİZLİK ve OSTEOPOROZ (kemik erimesi) 1

FİT OLMAK ZAMANI

FİT OLMAK ZAMANI Bir an için ideal kilonuza ulaştığınızı keyifle düşünün. Hareketinizi engelleyen, kalbinizi yoran fazla kilolardan kurtulmuşsunuz artık.  Cildinizde, dokularınızda sarkma olmadan sıkı bir vücuda sahip olmuşsunuz. Daha rahat hareket edebileceğiniz istediğiniz beden elbise giymenin özgürlüğünü tadıyorsunuz keyifle.  Siz kendinize güzel elbiseler seçerken fit olmanın ruh zihin ve bedeninizde ne gibi olumlu değişiklikler yaptığını anlatmaya çalışacağım sizlere: Öncelikle kalp, tansiyon, şeker, guatr, hormonal düzensizlikler, kemik erimesi gibi rahatsızlıkların risklerinden epey uzaklaşmış olursunuz. Vücut kitlenizdeki fazlalıklar atıldığı için metabolizmanız daha rahat ve düzenli çalışır. Önceki halinizin yol açtığı metabolik çöpler, toksinler azaldığından vücudunuz daha kolay detoksunu yapmaktadır artık. Vücudunuz toksinlerden kurtulduğu için kendinizi daha temiz, daha hafif, daha huzurlu hissedersiniz.  Fazla kiloların bağışıklık sistem...

14 Mart Tıp Bayramı 2018' de neler olmalı...

14 Mart Tıp Bayramı 2018' de neler olmalı... 14 mart 1919 da işgal altındaki İstanbul’da tıp öğrencileri ve doktorlar   işgale karşı protesto eylemi yapmışlardır. 14 mart 1827 yılında ilk tıp okulunun açılış günüdür (14 mart 1827 tarihinde Şehzadebaşı’nda Tulumbacı başı konağında   Türkiye’nin ilk tıp okulu açılmıştır). Yani ilk 14 mart eylemi aslında   tıp mensuplarının bir yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. Bu tarihi önem nedeniyle Türkiye’de her   14 martta "Tıp Bayramı" kutlanmaktadır. Diğer ülkelerde ise farklı olay ve nedenlerle farklı günlerde   Tıp bayramları kutlanmaktadır. 14 mart 1976 dan beri ‘’Tıp haftası’’ olarak kutlanmaktadır. 14 mart yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda ülkenin sağlık sorunlarının ve sağlık çalışanlarının sorunlarının dile getirildiği bir haftadır. Bugün öne çıkan sorunların başında şunlar gelmektedir: 1-    Hastanelerde hastaya yeterli muayene süresinin sağlanamaması. 2- ...